25 Eylül 2017 Pazartesi

www.hambelinsaat.com

Web sitemizi yeniledik.
www.hambelinsaat.com
Siz değerli müşterilerimizin web sitemize göz atmanızı tavsiye ederiz.

21 Eylül 2017 Perşembe

ATIK SU ARITMA SİSTEMLERİ

Dünyada su kaynaklara hızla azalmaktadır. Bu kaynaklar arasında içilebilir kalitede olan su kaynakları da azalarak tükenme noktasına gelmiştir. Diğer yandan bir şekilde arıtılmadan alıcı ortamlara bırakılan atık sular, miktarı her geçen gün azalan su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır.

Bu nedenle var olan su kaynaklarının kirletilmemesi ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması için atık suların arıtılması gerekmektedir. Arıtılan bu atık sular su karakterlerine göre çeşitli alanlarda kullanılabilmektedir.
Hızla azalan su kaynaklarının insanlık için çok önemli olduğu kabul edilerek, atık suların uygun arıtma işlemine tabi tutularak arıtılmasından sonra istenilen değerleri sağlaması halinde çeşitli alanlarda kullanılması mümkündür. Pissu Arıtma işlemi, gün geçtikçe hızlı bir şekilde kirlenmekte olan temel yaşam kaynağı suyun ıslah edilmesi işlemidir.
Atık su: evlerden, sanayi tesislerinden farklı ticari işletmelerden, kurumlardan ve benzer binalardan kullanıldıktan sonra boşaltılan sular atık su olarak tanımlanmaktadır. Bu sular insan ve hayvan dışkısı ve idrarı ile grisu denilen banyo, lavabo ve mutfaklardan kullanım sonucu kirlenen sulardan ibarettir.

Atık Suların Fiziksel Özellikleri

Toplam katı madde: Ortalama olarak evsel atık sular 720 mg/l toplam katı madde içerir. Toplam katı     maddenin yaklaşık 500 mg/l'si çözünmüş hâlde, geri kalanı ise askıda katı durumdadır. Çözünmüş ve askıdaki katılar sabit ve uçucu hâlde olabilir.

Koku: Atık suda bulunan organik maddelerin bozulmasıyla oluşan gazlar kokuya neden olmaktadır. Yağlar, petrol ve organik çözücüler de atık suyun kokmasına neden olur.

Sıcaklık: Genellikle atık su sıcaklığı, kış aylarında hava sıcaklığından daha yüksektir. Yaz aylarında ise hava sıcaklığından daha düşüktür.

Renk: Su renksiz ve kokusuz bir maddedir. İçilebilir nitelikte bir suyun renksiz olması gerektiğini biliyoruz. Suyun rengi; içerisindeki endüstriyel atıklara, organik ve inorganik bir takım eriyiklere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Atık Suların Kimyasal Özellikleri

Biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOİ5): Atık sudaki organik maddelerin biyokimyasal oksidasyonu esnasında mikroorganizmalarca kullanılan çözünmüş oksijen miktarıdır

Kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ): KOİ testi, atık suların organik maddelerin kullandığı  oksijen  miktarını ölçmek amacı ile yapılır. Atık suyun KOİ’si, BOİ’sinden daha yüksektir.

pH: Atık sudaki hidrojen iyonu yoğunlaşmasının parametresidir. Atık suyun pH değeri biyolojik ve kimyasal arıtma işlemlerinin belirlenmesinde önemlidir. İçme suyunun pH değeri 6–8 arasında, deniz suyunun 8, doğal suların 7 ve evsel atık suyun ise 7–8 arasındadır

Klorür: Evsel atık sularda klorürlerin belli başlı kaynağı insan idrarıdır. Su sertliğinin yüksek olduğu yörelerde, su yumuşatıcılarının kullanılması ile büyük miktarda klorür atık suya karışmaktadır.

Alkalinite: Atık suda alkalinite; kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum gibi elementlerin hidroksit,  karbonat ve bikarbonatların varlığından veya amonyaktan oluşmaktadır. Atık su genelde alkalidir.

Azot: Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir. Azot yeterli olmadığı durumlarda atık suyun arıtılması için azot ilavesi gerekebilir. Evsel atık suda azot, biyolojik arıtım için gerekli miktarda vardır.

Fosfor: Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir. Alıcı ortama deşarj edilen arıtılmış atık suda fosfor varsa alıcı ortamda ötrifikasyona (bitkilerin su içerisinde anormal çoğalması) sebep olabilir.

Kükürt: Sülfat iyonu doğal olarak atık suda mevcuttur. Sülfatlar, kimyasal olarak anaerobik (oksijensiz) koşullarda bakteriler tarafından sülfürlere ve hidrojen sülfüre (H2S) indirgenir. Daha sonra hidrojen sülfüre (H2S) biyolojik olarak sülfürik aside oksitlenir.

Ağır metaller ve zehirli bileşikler: Nikel, kuşun, krom, kadmiyum, çinko, bakır ve cıva gibi ağır metaller ve oluşturdukları bileşikler mikroorganizmalar için zehirlidir. Bu nedenle atık suyun biyolojik arıtımı safhasında sorun yaratır. Evsel atık sularda ağır metaller ve zehirli elementler bulunmaz.

Gazlar: Evsel atık sularda bulunan gazlar; azot, oksijen, karbondioksit amonyak ve metandır. Atık sulardaki oksijen miktarı, mikroorganizmaların oksijen tüketimi sebebi ile çok düşüktür. Atık suda bulunan organik maddelerin oksijensiz parçalanmasının yan ürünlerinden biri metan gazıdır. Bu gaz çabuk alev alan ve patlama tehlikesi olan bir gazdır. H2S gazının ise toksik etkisi çok fazladır.

Atık Suların Biyolojik Özellikleri Evsel atık sularda bulunan belirgin organizma grupları; bitkiler, hayvanlar, fungi, protozoa, virüsler, bakteriler ve algler gibi mikroorganizmalardır. Atıksu içinde bakteri, protozoa, virus, helmint gibi patojenik olabilecek mikroorganizma türleri bulunabilmektedir. Bu patojen organizmalar hastalıkla enfekte olmuş veya özel bir hastalığın(tifo, paratifo, dizanteri, diyare ve kolera gibi gastro intestinal sistem hastalıklarına yakalanmış) taşıyıcıları olan insanlar tarafından deşarj edilmektedir. Bu organizmalar oldukça enfeksiyöz oldukları için sanitasyonun zayıf olduğu bölgelerde özellikle tropiklerde her yıl binlerce ölümlere sebep olabilmektedirler.Koliform bakterileri insan atıklarından kaynaklanan kirlenmenin bir göstergesidir. Algler de tat ve koku problemlerine yol açmaktadır. Atık suyun arıtımı esnasında organik maddeler bakteriler aracılığıyla parçalanmaktadır.Atıksu Atırma; Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek, ve boşaltıldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçına atıksu arıtma adı verilmektedir. Atıksuyun niteliğine göre kullanılacak arıtma prosesleri de farklılık göstermektedir.Atıksu içerisinde bulunan çözünmüş organik maddelerin bakteriyolojik faaliyetler sonucu giderilmesi için biyolojik arıtma tesisi, atıksu içerisinde çözünmüş veya askıda bulunan ve gravitasyonla (yerçekimi etkisi ile) çökelmeyen maddelerin çökeltilerek sudan uzaklaştırılması için kimyasal atıksu arıtma tesisi, suyun içerisinde bulunan ve kendiliğinden çökebilen katı maddelerin atıksudan uzaklaştırılması için fiziksel atıksu arıtma tesisi tercih edilmelidir. Bu prosesler ayrı ayrı kullanılabileceği gibi birbiri ardına gelecek şekilde de kullanılarak arıtma tesisi kurulabilir.

Atık Su Kanallarında Kullanılan Boru Çeşitleri

Atık su kanallarında, teknolojik gelişmelere bağlı olarak beton veya plastik boru çeşitleri kullanılır.

Beton Borular

Atık su kanallarında en yaygın olarak beton borular kullanılır. Fakat betonu aşındırıcı endüstri suları mevcutsa veya yeraltı suyu ile zemin agresif özellikte ise beton boru yerine plastik boru tercih edilir. Yağmur suyu kanalları için beton borular çok kullanışlıdır.

Beton borular, parçalar halindeki boruların birbiri ardına eklenmesi ile meydana gelir. Eklenerek yapıldığı için işçilik ve ek parçaları önemlidir. Kalitesiz malzeme kullanımı ve ucuz işçilik yüzünden atık suların kanaldan dışarı çıkması ihtimali vardır. Ayrıca betonun esnekliği fazla olmadığından boruların üzerinden ağır yüklerin geçmesi kırılma ve çatlamalara yol açar. Beton boruların ağırlığı fazla olduğu için kanal içinde döşenmelidir.

Plastik (Korige-Koruge) Borular

Plastik kanalizasyon boruları, polipropilen (PP) ve polietilen (PE) hammaddelerinden 45 cm çapa kadar üretilir. Aynı et kalınlığında halkanın mukavemet değeri polipropilende daha yüksek çıktığından daha fazla tercih edilir.

Avantajları:

Polietilen ve polipropilen yapıda olmasından dolayı korozyona yüksek dayanım gösterir.
Dış etkilere karşı garantili ömrü, 50 ile 100 yıl arasındadır.
Plastikler, hidrolik pürüzsüz olduğundan akışkana az direnç gösterir ve akışkan daha fazla doluluk oranı ile akar. Bu ise projede bir alt çap grubunun seçilmesi ile proje maliyetlerini düşürür. . Uygulama esnasında ürün zayiatı söz konusu değildir.
Beton ve döküme göre yoğunluğu çok düşük olduğundan iş makinesi ihtiyacı asgari seviyelere iner. Aşınma dayanımı yüksek olduğundan delinerek yer altı sularının ve toprağın kirlenmesine izin vermez. Zemin çakıllı olsa bile aşırı yükte o bölgeden içeri doğru esneyerek kırılmayı önler.Ağaçların kanala sızarak tıkamasına izin vermez.
Her türlü bağlantı parçası, özel ürünün proje için üretilebilmesine imkan tanır.
Elektrofüzyon ile birleştirildiğinden 4 bar basınçta dahi sızdırmaz, yerinden çıkarak dağılmaz.
Depremdeki sarsıntılarda, esnek olduğundan kırılarak devre dışı kalmaz. . Nehir, göl ve deniz geçişlerinde kullanılır.
Arıtma tesislerinden alınan ön arıtılmış suyun, deniz akıntılarına kadar tahliyesinde kullanılır.

6 Eylül 2017 Çarşamba

KANALİZASYON BACALARI

www.hambelinsaat.com

Kanalizasyon BacalarıBacalar; kanalların bakımını yapmak, numune almak, atık su akımını izlemek, kanalın temizliğini yapmak amacı ile içine girilebilen ve özel tipleri yetkili kurumlarca tespit edilmiş yapılardır. Bacalar, kanalizasyon tesislerinin en önemli elemanlarıdır; çoğunlukla betondan imal edilirTıpkı rögarlarda olduğu gibi, halka betonların üst üste konmasıyla istenilen yüksekliğe ayarlanır. Ayrıca, bacaların plastikten yapılmış çeşitleri de bulunur. İstenildiğinde, bacaların içersine girebilmek için bacaların üzerine delikli yuvarlak baca kapağı konur. Bacalar, kanal çapına göre 50-80 m aralıklarla yerleştirilir. Ayrıca, topoğrafik ve düşey eğimin değiştiği yerlere ve başlangıçlara konur.

3 çeşit baca vardır;
Muayene Bacaları :Bu bacalar; kanalların havalandırılması, temizlenmesi ve kontrolü için kullanılır.
Sokakların kavşak yerleri, mecraların istikamet ve eğim değiştirdiği ve kanalın düz gittiği kısımlarda kanal çapına bağlı olarak 50-150 m arasında bir baca konur. Mesafe mecra borusu çapına bağlı olarak baca aralıkları aşağıdaki şekilde belirlenir.

Çap (cm)                       Baca aralığı (m)
20-50                           50 m
60-80                           70 m
90-140                          100 m
140 ve üzeri                  125 -150 m
Şütlü Bacalar (Düşü Bacaları)
Sokak eğimlerinin akış için kabul edilen değerlerden fazla olması halinde, Şüt (düşüm) yapılır. Bir başka deyişle kanal eğimi Şüt inşası ile istenilen bir değere indirilir. şüt yapılan yere, muhakkak muayene bacası konur ve buna da şütlü baca denir. güt yüksekliği 2 m den fazla alınmaz. Özel durumlarda yerindeki koşullar elverişli olursa şüt yüksekliği 4 metreye çıkabilir. Ancak, şüt yüksekliğinden dolayı suyun kazanacağı kinetik enerji dolayısıyla tahribat yapmaması için tedbirler alınması gerekir
Yıkama Bacaları
kanalları yıkamaya yarayan bacalardır. Kanalın temizlenmesi amacıyla baş noktalarına ve diğer gerekli yerlere konur. Yıkama tertibatlı normal muayene bacaları, kanal şebekelerinin temizlenmesi için her zaman yeterli olmaz. Bu yüzden ayrık sistemde pis su kanallarının başlangıcında ve yeterli eğim olmayan yerlerde çöken maddelerin yıkanması gerekir. Kanalın  başında yıkama, yıkama bacaları ile yapılır.
Kanalın son kısımlarında ise yıkama bacalarına özel donanım konulur. Bu donanım, hem suyun toplanmasını hem de bu suyun ani olarak lağım borularına sevki ile borular içinde kuvvetli akıntı olmasını sağlayan, boru ağızlarına konan manevra cihazlarından oluşur. Geri tepmeyi önlemek ve belirli hacimde suyun toplanmasını sağlamak maksadıyla her türlü yıkama bacalarında dolu savak bulunur. Hızın 0,50 m/sn ve kanaldaki su yüksekliğinin 2 cm den az olduğu hallerde yıkama bacası yapılması gerekir. Yıkama bacaları, çapları 50 cm’ye kadar olan kanallar için tavsiye edilir. Daha büyük çaplı kanallarda yeterli derecede etkili olmaz.
Atık Su Kanallarının En Kesit Şekilleri
Atık suları kanalizasyon sistemi ile arıtma tesislerine ulaştırmak için borular, eğimli döşenir. Bu eğim, bazen atık suyun kendi haliyle akışını sağlamada yetersiz kalır. Bu durumlarda atık suyun akışını sağlamak için pompalar (terfi merkezleri) kullanır ve bu sayede atık suyun arıtma tesisine ulaşması sağlanır.
Seçilecek en kesitler, hidrolik yönden uygun olmalıdır. Su debisi, bu kesitlerin birinin veya diğerinin seçilmesinde çok önemli rol oynar. Bundan başka inşaat yüksekliğinin azlığı veya çokluğu da kanal en kesit şekilleri seçiminde diğer önemli bir husustur. Kanal profilleri yükseklikleri ve genişliklerinin oranına göre dörde ayrılır.
Daire Kesitli Kanallar
En çok kullanılan kanal, dairesel en kesit tipidir. Gerek hidrolik bakımdan, gerekse inşa bakımından en uygun olanıdır. Fakat karışık sistemde bilhassa kurak havalarda taban eğimi az olan yerlerde çamur ve buna benzer maddeler kolaylıkla dibe çöker ve kalır. Elverişli olmayan hızlar bu çökelti maddelerini sürükleyemez. Bu nedenle daire kesitli kanallar genellikle küçük kesitler için ( 50 cm’e kadar olanlar) tercih edilir.
Yumurta Kesitli Kanallar
Yumurta kesitli kanallar ile küçük su debilerinde diğer tip profilli kanallara nazaran daha büyük su derinlikleri elde  edilir. Bu sebeple kendi kendini yıkama özelliği vardır. Buna bağlı olarak tabanda yığıntı tehlikesi azdır. Bu tip profiller diğerlerine nazaran daha yüksek olduğundan daha büyük kanal derinliğine ihtiyaç vardır. Bu nedenle inşaatları pahalıya mal olur. Bilhassa zemin sularının yüksek olduğu yerlerde yapılması zordur.
Açık Kesitli Kanallar
Açık kesitli kanallar trapez şeklinde yapılır. Yağmur kanalları, bazen de şehir dıGındaki ana kanallar, üstü açık olarak inşa edilir. Bilhassa heyelan bölgelerinde ve maden ocaklarının çok olduğu yerlerde zemin kitlelerinin kayması dolayısıyla boruların kırılma tehlikesi olan yerlerde açık kanallar; kapalı profillere tercih edilir.
Basık Profilli Kanallar
Basık profilli kanallar, inşa yüksekliği az olduğu hallerde tercih edilir. En kesitlerinde küçük su yükseklikleri meydana gelmesine rağmen büyük debiler geçirir. Tam dolu akmadıklarında, hidrolik bakımdan iyi sonuç vermez. Bu sebeple debilerin çok az değişik olduğu yerlerde, bir de hidrojeolojik bakımdan veya yeraltı su seviyeleri yüksek olan alçak yerlerdeki kanalları zemin seviyesine yakın geçirmek mecburiyeti olan bölgelerde kullanılır. Bu bakımdan yağış su kanallarına 20 ile 25 cm den daha büyük daire kesitler vermek gerektiğinde, basık profiller tercih edilir.

KANALİZASYON SİSTEMLERİ BİRLEŞİK SİSTEM - AYRIK SİSTEM

Kanalizasyon Sistemleri

Kanalizasyon sistemi, birleşik, ayrık, kısmen ayrık olmak üzere üç tiptir.
Birleşik Sistem
Birleşik kanalizasyon sistemi sıhhi atıklar (evler, ticari binalar ve endüstriyel tesislerden gelen sıvı ve sıvı içerisinde katı içeren) ve yüzey/yağmur sularının birlikte taşındığı sistemdir.
Birleşik sistem yerleşim yerlerinde yağmur suyu atık suya nazaran çok fazladır. Evsel atık su 1 birim ise yağmur suyu 40-800 birim kadardır.
Birleşik sistemde çatılardan akan, yaya kaldırımlarından ve yollardan toplanan yağmur suları, yapılardan gelen atık sularla aynı borulardan akar. Oluşan çok fazla miktardaki atık suyun arıtılması için büyük arıtma tesislerinin kurulması gerekir. Ayrıca çok yağmur yağdığı zaman, kanalizasyon sistemi taşabilir; pis sular yolları kaplar ve evlerin alt kat tuvaletlerinden taşar. Bu nedenle atık sularla yağmur sularının ayrık sistemle akıtılması daha yaygın bir uygulamadır. Bu sistemin kullanıldığı kanalizasyonlarda yağmur suları arıtılmadan ırmak ve göllere akıtılabilir ve yalnızca atık sular arıtılacağı için arıtma tesisleri daha küçük ve ucuz olur.
Birleşik sistemin avantajları;
Yollarda yalnız bir kanal hattı döşenir. Evlerden yalnız bir bağlantı hattı gelir.Şiddetli yağmur esnasında caddelerdeki toz ve pislikler kanalizasyonla arıtma tesisine gider. Ayrık sistemde ise bunlar nehirlere verilir.Ayrık sistemde, evlerden gelen kanallar bazen bilerek bazen bilmeyerek yanlış kanala bağlanır, birleşik sistemde böyle bir problem yoktur.İşletme ve bakımı kolay ve gerekli kanal uzunluğu ayrık sisteme göre daha azdır.Birleşik sistemlerde bakım işleri fazla zorluk çıkarmaz. Yağmurla birlikte kanallarda çöken atıklar sık sık temizlenir.Ayrık sistemde pis su kanalının bakımı daha zordur; suni olarak temizlenmesi gerekir. Dar sokaklarda trafiği aksatmamak için birleşik sistemin döşenmesi daha uygundur.
 Birleşik sistemlerin en büyük dezavantajı, dolu savaklardır. Dolu savaklar vasıtasıyla kanaldaki atıklar akarsuya  taşınır.
Ayrık Sistem
Ayrık atık su kanalizasyon sistemi, evsel atık sular ve endüstri artıkları ve yüzey / yağmur sularının ayrı olarak transfer edildiği sistemdir.
Atık su kanalı aşağıda, yağmur suyu kanalı ise daha yukarda bulunur. Bunun ekonomik şekli, yağmur suyunun yeryüzünden serbest olarak akmasıdır. Bu durumda kanala gerek duyulmaz. Sadece atık su için kanal yapılır. Yağmur suyu kanalı ile atık su kanalı arasında en az 30 cm’lik bir mesafe olması gerekir. Yağmur suyu kanalının minimum  çapı 30 cm; atık su kanalının minimum çapı, 20 cm’dir.
Ayrık sistemin avantajları:
Arıtma tesisi her zaman aynı şekilde yüklenir.Bu sistemde dolu savak ve ihtiyat (dengeleme) havuzları yoktur. Pompa istasyonlarının kapasitesi küçüktür.Nehirlere evsel atık sular gelmez. (Dolu savak olmadığı için) Endüstriye ait soğutma suları bu sistemle kanallara verilebilir.Atık su kanalının boyutu, birleşik sisteme nazaran daha küçüktür. (Küçük olduğu için akış hızı büyük olur ve çökelme az olur.Ayrık sistemde yağmur suyu kanalları için eğimler elverişli olduğundan en kesitler küçük olur ve genellikle kanallar ucuza mal olur ve hızlar yüksek olduğundan kanal temizliği için az su kullanılır   .www.hambelinsaat.com